Kitle iletişim araçlarındaki tehditler

Hadi samimi olalım, bırakalım “bizim evde hiç TV açılmaz!” sözlerini. Hepimizin tutkuyla takip ettiği diziler yok mu sanki ? Mesela “Vatanım Sensin”, mesela “Kadın”, “Game of Thrones”…Ama hep aynı şey olmuyor mu: kendimizi buluyoruz, belki başrolde, belki acılarda.. Satır aralarındaki mesajları okuyup, benzer hatalar için pişmanlıklarımızı hatırlamıyor muyuz ? Bazen de “ben de yapabilirim, neden ben olmayayım ki? “ diye hiç olamadığımız kadar cesur oluyoruz. Peki neden bunları anlatıyorum ki şimdi size ?

Çocuğunuza kitap okumayı sevdirmek için küçük ip uçları

Çocuklarınızın kitap okumayı sevmelerinin de sevmemelerinin de nedenlerinin başında da anne babalar yatıyor. Çocuğumuza ne yapması gerektiğini söylemeden önce “davranışlarınızla örnek olmamız” gerekmektedir. Öncelikle çocuğunuzun görebileceği alanlarda kitap okumanız ona örnek teşkil etmek açısından olumlu olacaktır. Sonrasında denenebilecek bazı yöntemleri de şöyle paylaşabiliriz: Çocuğunuza yüksek sesle kitap okumaktan çekinmeyin! Kitap tavsiyesini çocuğunuzdan da alabilirsiniz (bu ona kendini daha değerli hissettirecektir). Tavsiye ettiği kitabı alın ve birlikte okuyun. Kitap bittikten sonra, kitap hakkında sohbet edebilirsiniz.

Kardeşim eve gelince herkes beni unuttu!

Özellikle küçük çocuklarda yeni doğan kardeşi kıskanma süreci yaşamı etkileyecek ve bazen yardıma ihtiyaç duyulan bir süreçtir. O ana kadar bütün ilgi üzerindeyken bir anda dikkatin kardeşe yönelmesi, bu sürecin en temel nedenidir. Çocuk kendini terk edilmiş, güvensiz hissetmeye başlar ve aslında anne babaya karşı kızgınlık, kırgınlık gibi duyguları “yeni doğan kardeşi kıskanma” olarak kendini gösterir. Bu kıskançlığın derecesini de anne babanın tutumu belirler. Yani çocuğuyla oldukça ilgili bir anne, baba; diğer çocuğun aileye katılmasıyla sevgi ve ilgisini iki kardeş arasında ne kadar dengede tutabilirse, kıskançlık boyutu da o kadar düşer.

Hayatın geri kalanını şekillendiren 9 ay !

Bebekler anne karnındayken emmeyi öğrenerek doğuyorlar, bunu zaten hepimiz biliyoruz.Ama dahası var! Mesela anne karnında hangi dili konuşacaklarını bilerek dünyaya gözlerini açmaları. Nasıl bir annenin çocuğu olacaklarını öğrenerek doğmaları.Son yapılan psikolojik ve biyolojik araştırmaların da kanıtladığı veriler eşliğinde “How the Nine Months Before Birth Shape the Rest of Our Lives” kitabının yazarı “Annie Murphy Paul” veriyor bize bazı cevapları. Fetal öğrenme teorisi üzerine yapılan araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu ilk gerçeklik: “hayata dair öğrendiğimiz en önemli şeylerin doğum öncesine ait” olduğu.

© 2018 Eğitlence